İlimle Yükselen Peygamber: Enok (İdris) ve Kadim Bilginin Mirası
Antik inanç sistemlerinde bilgi, yalnızca teknik ya da teorik bir kazanım değil; aynı zamanda kutsal olanla kurulan bir bağın neticesi olarak görülmüştür. Bu bağlamda Enok – Kur’an’da adı geçen şekliyle İdris – sadece bir peygamber değil, kadim bilgelik ve yıldız ilmiyle özdeşleşmiş sembolik bir figürdür. Enok’un anlatısı, özellikle erken Yahudi literatüründe, İslam geleneğinde ve Hermetik düşüncede, insanlıkla bilgi arasındaki kutsal bağın temsili olarak öne çıkar.
Kur’an’da İdris: Hikmetle Yükselmek
Kur’an’da İdris’ten iki kısa ayette bahsedilir:
“Kitapta İdris’i de an. Çünkü o doğru biriydi, bir peygamberdi. Biz onu yüce bir makama yükselttik.” (Meryem, 56–57)
“İsmail’i, İdris’i ve Zülkifl’i de an. Hepsi sabredenlerdendi.” (Enbiya, 85)
Tefsir literatüründe İdris, ilimle özdeşleştirilmiş bir figürdür. Rivayetlere göre, yazıyı kullanan, kalemi icat eden ve kumaş dikmeyi öğreten ilk insandır. Bu yönüyle İdris, sadece peygamber değil, aynı zamanda bir bilim kurucusu kimliğindedir. Özellikle yıldızlar ve gök cisimleriyle ilgili bilgileri halkına öğretmesi nedeniyle bazı tefsirlerde ona “ilk astronom” nitelemesi yapılır
Yahudi Apokrif Geleneğinde Enok ve Kozmik Bilgi
Yahudi literatüründe Enok, özellikle 1. Enok Kitabı’nda çok daha kapsamlı biçimde ele alınır. Metinde Tanrı’nın Enok’u göğe yükselttiği, meleklerle görüştürdüğü ve ona evrenin sırlarını açıkladığı anlatılır. Enok’un aldığı bilgilerin bir kısmı, gezegenlerin yörüngeleri, gök katmanlarının düzeni ve zamanın devinimiyle ilgilidir. Bu bağlamda Enok, yalnızca bir peygamber değil; zamanın, kozmolojinin ve kozmik adaletin bilgini olarak resmedilir.
1.Enok Kitabı’nda özellikle Güneş ve Ay’ın döngüleri, takvim düzeni ve yıldızların meleklerle ilişkisi gibi konular dikkat çeker. Enok’un gözlemleri, bugün astronomiyle sınırlı görülebilecek bilgilerin kutsal bir yorumudur. Bu nedenle bazı araştırmacılar Enok’u antik dönemdeki astroteolojik düşüncenin en erken örneklerinden biri olarak değerlendirir.
İslam’da İdris ve Hermetik Geleneğin İzleri
İslam literatüründe İdris, yalnızca Kur’an’daki kısa ayetlerle değil; aynı zamanda tarih ve tefsir kitaplarındaki rivayetlerle detaylandırılmıştır. El-Mesudi, Taberi ve İbn Kesir gibi tarihçiler, İdris’in gök ilimleriyle ilgilendiğini, yıldızların hareketlerini kaydettiğini ve halkını astronomik zamanlamalara göre yaşamaya yönlendirdiğini aktarır.
Bazı İslam kaynaklarında İdris, Hermes Trismegistus (üç kez bilge Hermes) ile özdeşleştirilmiştir. Hermes, Greko-Mısır düşüncesinde yıldız ilminin, tıbbın ve felsefenin kurucusu olarak anılır. İslam’ın altın çağında, özellikle Sâbiîler ve İhvan-ı Safa gibi gruplar, İdris-Hermes figürünü yıldızların hikmetini anlamış kutsal bir bilge olarak konumlandırmıştır. Bu bağlamda İdris’in ilmi, sadece teknik değil, aynı zamanda ilahi düzenin yansıması olarak görülmüştür.
Yıldız İlmi: Kutsal Bilginin Kozmik Dili
İdris’e atfedilen yıldız ilmi, bugünkü anlamda sadece astronomi değil; aynı zamanda astroloji, yani yıldızların insani kader üzerindeki etkilerini de kapsamaktaydı. Antik dönemde bu iki alan arasında kesin bir ayrım bulunmuyordu. Yıldızlar, Tanrı’nın kainattaki iradesini yansıtan unsurlar olarak görülüyordu. İdris’in yıldızlara bakarak zamanı hesaplaması, ayların düzenini tespit etmesi ve gök cisimlerini bir tür ilahi yazı gibi okuması, bu yaklaşımın yansımasıdır.
Burada İdris’in bilgisi, “bilimsel gözlem” ile “ilahi sezgi”nin birleştiği bir çizgide durur. O, yalnızca göğe yükseltilmiş biri değil, aynı zamanda göğü okumayı bilen kişidir.
Bilgi, Hikmet ve Kozmik Uyum
Enok (İdris) figürü, yalnızca dini bir kişilik değil, aynı zamanda insanlığın bilgiyle kurduğu kadim ve kutsal ilişkinin bir temsilcisidir. O, yıldızları gözleyen, zamanı anlayan, yazıyı ve ölçüyü öğreten bir peygamberdir. Modern dünyada bilginin yalnızca teknik ve pragmatik yönleri öne çıkarılırken, İdris’in hikayesi bize bilginin ahlaki, metafizik ve kozmik boyutlarını hatırlatır. Onun yükselişi, bilgiyle birlikte yükselebilen insanlığın simgesidir.